OĞLUM BAK GİT
OĞLUM BAK GİT
Veysel Ekinci
-OĞLUM BAK GİT
Eskiden haccdan gelenler, en az üç ay, o ruhu üzerlerinde taşırlardı.
Bir seneye yakın da gittiği yola uygun davranış sergilerdi.
Rahmetlik Babam haccdan geldiğinde üç ay İştahla, heyecanla, duygulanarak, sevinerek Kabe'den, Arafattan, şeytan taşlamadan, dünyanın her yerinden gelen insanlardan, yolculukta başından geçen maceralardan; ilk defâ anlatır gibi anlatırdı her gelene.
Şimdi, bir iki gün sonra rutin işlere dönülür, dünya işlerine dalınır.
Haccın etkisini, o kişinin üzerinde pek hissedemezsiniz.
Adamcağız haccdan gelmiş, komşusu sürekli huzursuzluk çıkarıyor, sataşıyor, küfürler ediyor.
Hacı, Kabe'den gelmiş, Resulullah'ın kabrini ziyaret etmiş; komşunun davranışları karşısında sürekli la havle çekiyor, sabır gösteriyor.
Komşunun ısrarlı küfürlerine dayanamayan Hacı, ben de senin... Ben orada bırakmadım ya diyor ve iyi bir dövüyor.
Komşu, fare gibi kaçacak delik arıyor.
Kiminin bir ahlaki yapısı, edebi, hedefi, bir duruşu vardır; musallat olan bir iki sinek vızırtısına aldırış etmez. Vızırdama o kadar artar ki, uyku, sağlık, psikolojik alt yapıyı çökertir.
İşte bundan sonra kaçacak bataklık arar sivrisinek.
Aslında ilk vızırtıda başı ezilmeliydi sineğin!
Hani diyordu ya, "oğlum bak git " diye.
Bunu demek için bile sabırlı bir süre geçmişti.
Biraz sabır ama çok uzatmamalı!
Veysel EKİNCİ